Sohbet listesi , sohbet evi , cinsel sohbet yeri , chatroulette , zurnatr , zurna script , mirchane , mircturk , mircalem chat , mirc yükle
  saglık konusu
 
Aşı olacaklar adını yazdırsın
Domuz gribi aşısı için önceden gidip isim yazdırmak gerekiyor

11.10.2009 16:29

Aşının 6 aylık çocuktan 24 yaşına kadar olanlara ve 65 yaşın üstündekilere öncelikli olarak yapılacağını vurgulayan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom "Kalp, tansiyon, şeker, böbrek, akciğer gibi kronik hastalığı olanların bağışıklık sistemi daha zayıf olduğu için aşı olmaları gerekiyor. Bu tür hastalıklara sahip olanların şimdiden bulunduğu ilde aile hekimi varsa aile hekimlerine değilse sağlık ocaklarına gidip aşı geldiğinde haber vermeleri için isimlerini yazdırmaları gerekiyor" dedi. Çom, hamileler, sağlık çalışanları ve güvenlik personelinin de öncelikli grup arasında yer alacağını söyledi.
















Başınız neden ağrıyor?
Tüm dünyada hastaneye başvuran insanların en fazla yakındığı şikâyetlerin başında geliyor.

12.10.2009 15:16
Baş ağrısı, tüm dünyada hastaneye başvuran insanların en fazla yakındığı şikâyetlerin başında geliyor. Kadınların yüzde 5'i, erkeklerin ise yüzde 2,8'i her yıl ortalama 180 gün baş ağrısı çekiyor.

Sanılanın aksine baş ağrılarının nedeni her zaman beyinden ya da baştaki diğer yapıların rahatsızlığından kaynaklanmıyor. 300'den fazla organik bozukluk baş ağrısına neden olabildiğini belirten uzmanlar, baş ağrısının boyundaki rahatsızlıklardan da kaynaklanabileceğini ifade ediyor. Boyun kaynaklı baş ağrısı tanımına göre boyunda yer alan çeşitli yapılardaki bozukluklar baş ağrısına neden olabiliyor.

Erciyes Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Külahlı, baş ağrısının en fazla şikayet edilen rahatsızlıkların başında geldiğini söyledi. Yapılan araştırmalarda erkeklerin yüzde 41, bayanların ise yüzde 50'sinin yaşamları boyunca bir kez de olsa şiddetli baş ağrısı çektiğini ifade eden Prof. Dr. Külahlı, baş ağrısı şikâyeti olan hastaların yüzde 90'ından fazlasının hiçbir uzmana başvurmadıklarını ifade etti. Yüzlerce çeşidi olan baş ağrılarını dört grupta değerlendirdiklerini belirten Külahlı, "Birincisi kendinden kaynaklı organik nedenlerdir. Başın herhangi bir yerinde açılan yara, darp ağrıya neden olur. İkinci grupta vücudun farklı bir bölgesinde oluşan rahatsızlık baş ağrısının nedeni olabilir. Üçüncü grupta ise fonksiyonel, vücudun herhangi bir bölümünde fiziksel olarak görünmeyen ancak işleyiş aksaklığı olan organın yapısal sorunu baş ağrısı nedenidir. Dördündü grup ise psikolojik nedenli baş ağrısıdır. Bu daha çok kadınlarda görülür. Stres, kaygı, uğraş yokluğu baş ağrısına neden olur. Dikkati çekmek isteyen kişiler, başının ağrıdığını söyleyebilir." dedi.

Ağrıların kişinin huzurunu kaçırdığını, sosyal yaşamını ve bütçesini olumsuz etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Külahlı, "Her yıl milyonlarca insan baş ağrısı nedeniyle hekime başvurmakta, daha da fazlası doktora başvurmaksızın her köşe başında bulabileceğiniz ilaçlarla tedavi olmaya çalışmaktadır. Rastgele seçilen 740 kişide yaşam boyu baş ağrısı prevalansı bayanlarda yüzde 99, erkeklerde yüzde 93 olarak bulunmuştur. Yine 1 milyon kişi üzerinde yapılan bir çalışmada erkekler ve bayanlarda baş ağrısı en sık fiziksel şikayet olarak saptanmıştır. Başağrısı şikayeti olan hastaların yüzde 90'ından fazlası hiçbir uzmana başvurmuyor. Baş ağrılarının belirgin maluliyete yol açabilmekte, insanları işlerinden alıkoyabilmektedir. Yapılan bir araştırmada erkeklerin yüzde 41'i, bayanların yüzde 50'si tüm yaşamları boyunca en az bir kere işlerinden alıkoyacak şiddette başağrısı tanımlıyorlar." diye konuştu.

Baş ağrısının ağrının basınç hissi, bıçak saplanır gibi, zonklar tarzda ve sızlanma gibi dört şekilde kendini gösterdiğini dile getiren Külahlı, boyunda ortaya çıkan işlevsel sorunların da baş ağrısına neden olduğunu anlattı. Boynun iki şekilde baş ağrısı oluşturduğunun altını çizen Külahlı, "İlkinde boyun damarlarında kasılma sonucu beyne kan az gider. Bunun sonucu olarak baş ağrısı gerçekleşir. İkincisi de boyun kısmında istenmeyen fıtık, spazm gibi rahatsızlıklar boynun komşusu olan başta ağrıya neden olur." şeklinde konuştu.

"Her hasta kendisinin doktoru olmalıdır." diyen Külahlı, baş ağrısının tedavi şekilleri hakkında şu bilgileri verdi: "Baş ağrısında öncelikle ağrının kaynağı teşhis edilmelidir. Bunun için röntgen filmi çekilmeli, teknik yöntemlerle tanı yapılmalıdır. Muhtemel sebepler ortaya konmadan ağrı ortadan kaldırılmamaya çalışılmalıdır. Sebepler ortaya konulmadan yapılan müdahaleler yeni problemler doğurur. Yani diş ağrıyorsa, göz ağrıyorsa öncelikle oradaki soruna eğilmek gerekir. Tedavi için öncelikle ilaç kullanımı önerilir. Migren, stres gibi nedenlerle kaynaklanan hastaların baş ağrısını durdurmak için sosyal hobilere yönelmeleri gerekir. Sosyal hobiler stres kaynaklı ağrıların en iyi ilacıdır."

Prof. Dr. Külahlı, baş ağrısının aniden ortaya çıkmışsa, şimdiye kadar yaşanan ağrılardan şiddetliyse, çift ya da bulanık görmeye neden oluyorsa, 50 yaşından sonra ortaya çıkmışsa, başa alınan bir darbe veya kaza sonrası ortaya çıkmışsa hastanın acil bir sağlık kuruluşuna yatırılması gerektiğini kaydetti. (

Cihan


Uykusuzluk çekenler için
Esneme hissi oluşturuyor, sinirsel gerilim gideriliyor, tatlı bir uyku sistemine giriliyor...

12.10.2009 11:40
Hindistan'da Yoga Akademi'nin Kurucusu Azerbaycanlı Prof. Dr. Akif Manaf, ''Orijinal yoga sistemindeki nefes ve hareket teknikleriyle, kişide bol bol 'esneme hissi' oluşturarak, sinirsel gerilim gideriliyor ve tatlı bir uyku sistemine girilir'' dedi.

Manaf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemlerde iş stresi, kriz ortamı ve hayatın giderek zorlaşmasının beraberinde uykusuzluk sorununu ortaya çıkardığı söyledi.

Uykusuzluğun, gün içinde verimliği düşürdüğünü, tüm sinir, sindirim ve solunum sistemini etkileyerek kişiyi her türlü rahatsızlıkla karşı karşıya bıraktığını belirten Manaf, bu nedenle uykusuzluğun günümüzdeki en önemli problemlerden biri olduğunu ifade etti.

Haftada 2 kez ''orijinal yoga sitemi''nin uygulanması halinde sinir sisteminin yatıştığını, genel anlamda fiziksel ve zihinsel uyum içine girildiğini bildiren Manaf, ayrıca yoganın son aşamasında yer alan ''yoga nidra'' denen ''derin gevşeme tekniğini'' uyguladıklarını kaydetti.

-''DOĞRU SOLUNUM VE NEFES TEKNİKLERİ...''-

Çalışmanın başında belirli nefes teknikleri olduğunu, bunlardan bazılarının, solunum, karın, diyafram ve tam nefes tekniklerinden oluştuğuna dikkati çeken Manaf, ''Görüyoruz ki orijinal yoga sistemindeki nefes ve hareket teknikleriyle, kişide bol bol 'esneme hissi' oluşarak, sinirsel gerilim gideriliyor ve tatlı bir uyku sistemine giriliyor'' dedi. Doğru solunum ve nefes tekniklerinin vücudu gevşettiğini, bedeni rahatlattığını ve kalp atışlarını düzene soktuğunu anlatan Manaf, kişinin iyice gevşeyerek uyku moduna girdiğini belirtti.

Yoga çalışmalarının olumlu etkilerinin dünya bilim adamları ve tıp mensupları tarafından araştırılıp incelendiğini anımsatan Manaf, bu araştırmaların neticelerinin yoga sisteminde kullanılan nefes, biyoenerji, vücut, zihin çalışmalarının bedensel ve zihinsel sağlığı düzeltmek ve korumak için çok etkili bir araç olduğunu gösterdiğini sözlerine ekledi.

-''YOGA DAHA HUZURLU BİR YAŞAM VERDİ''-

Tuba Berk, Bilkent Üniversitesinde öğretim görevlisi olduğunu ve 2,5 yıldır yoga yaptığını belirterek, yaşadığı kronik uyku probleminin tüm hayatını etkileyerek verimini düşürdüğünü söyledi.

Orijinal yoga sistemini uygulamaya başladıktan bir kaç ay sonra uyku sorununun ortadan kalktığını ve yaşamının düzene girdiğini bildiren Berk, ''Yoga daha huzurlu ve mutlu bir yaşam verdi. Meditasyon ve tam, derin gevşeme teknikleri bunu sağlıyor. Böylece vücuttaki iç organlar dahi gevşiyor'' diye konuştu.

Dilek Gülen, emekli olduğunu ve stresli yaşamdan kurtulmak ve uyku sorunlarını ortadan kaldırmak amacıyla 1 aydır yoga yapmaya başladığını belirtti. Yoga teknikleriyle ''bedenen ve zihnen boşalmış olmanın gece uykularını düzene soktuğunu'' ifade eden Gülen, sorun yaşadığı uyku düzensizliği nedeniyle gecesinin gündüzüne karıştığını söyledi. Gülen, yogaya başlamadan önce 3,5-4 saat kadar uyuduğunu ve yoga yapmasının ardından verimli, kaliteli 7-8 saatlik bir uyku düzenine kavuştuğunu anlattı.

AA
 
 
 
  Bugün 23 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol